Bir yolculuğa başladığımızda bazen yolun sonuna o kadar odaklanırız ki, yol boyu gözümüzün önünden akıp giden güzellikleri ve fırsatları ıskalarız.

20 yıllık meslek hayatı, 17 yıllık annelik ve hevesle devam eden tüm yaşam serüvenimde, sürekli bunu aklımda tutmaya çalışıyorum. Hedef koymak güzeldir ve gereklidir. İnsanı motive eder, gününü ve hayatını anlamlandırır. Ancak süresini bilmediğimiz bu yaşam yolculuğunun her dönemeci, bizi daha güçlü ve daha renkli bir insana dönüştürür. Değişimin ve dönüşümün keyfini çıkarmak, tempomuzu düşürerek hayatın en sade, basit ve güzel yanlarına yüzümüzü dönmek, yolumuzu güzelleştirir. Ve bir anda şunu farkederiz : Varmak değil, yolda olmaktır güzel olan..  

İnsanın kendini tanıması, kendini ve hayatını geliştirme gücünü kendinde bulması en büyük zenginlik. Kişiliğine ve yeteneklerine uygun bir meslek seçmek, sevdiğin işi yapabilmek, insana yorulmadan ve hep aynı heyecanla devam etme gücü verebilir. Bu enerjiyi yakalayan insan, kendine, sevdiklerine ve hayata hakettiği emeği de verecektir. Çünkü onu yoracak pek çok gereksiz ve anlamsız detaydan artık arınmıştır.

Tüm bu yolun keyifli, anlamlı ve farklı bir serüvene dönüşmesi için, kendimizi çok yönlü beslemeli ve “bir meslekte iyi olmak” için, farklı dallardan beslenmek gerektiğini unutmamalıyız. İyi bir dinleyici, iyi bir okuyucu, yüzünü her zaman sanata ve spora dönebilen, günceli ve dünyayı takip eden, bir büyükten öğrenebildiği kadar bir çocuktan da hayatı öğrenebilen,  kendine ve hayata değer veren, yaşamdan tat alabilen bir insan olup da, mesleğinde ve hayatında başarılı olmayan kimseyi tanımadım.

Öğrenmekten ve hayatın tadını çıkarmaktan hiç vazgeçmeyiniz..

Sevgi ve saygılarımla,

Başak Soycan Yıldırımel